Erkek çocukların sünneti, genital sakatlama olarak da bilinen kadın sünnetiyle aynı kefeye konulabilir mi?
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM)’nin (1) 1 Ekim 2013’te kabul ettiği ”Çocukların Fiziksel Bütünlük Hakkı” başlıklı kararda, genital sakatlama ve erkeklerin dinsel amaçlı sünneti ”özellikle kaygı verici uygulamalar” olarak yer alıyorlar.
Bu kararı haklı olarak iki uygulamanın benzerliği olarak algılayan Fransa ve diğer Avrupa ülkelerindeki Yahudi ve Müslümanların neden incinmiş olduklarını anlamak zor değil. Ne kararın ikinci bölümünde iki uygulama arasında daha net bir fark gözetilmesi (2), ne de AKPM raportörünün bu doğrultudaki açıklamaları tepkileri yatıştırmaya yeterli oldu.
Yahudilerde sünnet temel bir zorunluluk olup, her erkek çocuğa sekiz günlükken uygulanır. Müslümanların büyük çoğunluğunda da dinen gerekli görülen sünnet erkek çocuklarda sekiz günle ergenlik çağı arasında uygulanır. Sünnet, Kuzey Amerika’da da (daha çok hijyene bağlı nedenlerden) yaygın olarak başvurulan bir uygulamadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2007 yılında dünyada 15 yaşından büyük erkeklerin yaklaşık %30’u (yani yaklaşık 661 milyon erkek) sünnetliydi (3).